Ali milli ve Yerlikaya

” şeklinde dillerde yer almakta. . Hepimiz ayrı ayrı ‘karşıt görüş’ olarak kabul ettiğimiz tarafın herhangi bir temsilcisine sempati beslemiş olsak da bu durum ya anlık gelişmiştir ya da -üzülerek belirtiyorum çünkü bana çok yapmacık geliyor- bir vefat durumundan sonra oluşmuştur. Kısaca, öyle ya da böyle hiçbirimiz bu döneme kadar tüm objektifliğimizle ‘biri’ üzerinde “Tamam, budur. Veya başka en popüler örneklerinden biri ‘Baba-oğul’ siyasetinin zirve yaptığı günümüzde “Babasını beğenmezdik ama şimdi gelse razıyız. Sayın Yerlikaya’nın samimiyetine, çabasına ve hatta başarısına kendime her ne kadar engel olmaya çalışsam da hayran kalmıyor değilim fakat, hepsinin günün sonunda tek bir amaç uğruna kurgulandığını düşünüyorum: 2024 Yerel Seçimleri. ” diyerek uzlaşamadık. Türkiye siyasi tarihinde yer alan hiçbir siyasi özne hiçbir zaman ‘bütün’ diye tabir ettiğimiz farklı ideoloji ve bu ideolojilere ait olan farklı kitleler tarafından ortak bir kabul görmemiştir.

• Almanlar, Trabzonspor’un 16 yaşındaki oyuncusunun
• CANLI| Kepez Belediyespor- Edirnespor
• Transfer Haberleri | Fenerbahçe'de
• NBA Haberleri | D'Angelo Russell,
• Adana Demirspor, Kasımpaşa'ya 3-1 yenildi!
• Kocaelispor, Nemanja Nikolic ile
• Volkan Demirel ve
• Eski Anadolu Efesli Vasilije Micic
• Dries Mertens astronomik
• Burak Yılmaz'ın takımı Kayserispor

Ali milli ve Yerlikaya

Veya başka en popüler örneklerinden biri ‘Baba-oğul’ siyasetinin zirve yaptığı günümüzde “Babasını beğenmezdik ama şimdi gelse razıyız. ” şeklinde dillerde yer almakta. Türkiye siyasi tarihinde yer alan hiçbir siyasi özne hiçbir zaman ‘bütün’ diye tabir ettiğimiz farklı ideoloji ve bu ideolojilere ait olan farklı kitleler tarafından ortak bir kabul görmemiştir. Sayın Yerlikaya’nın samimiyetine, çabasına ve hatta başarısına kendime her ne kadar engel olmaya çalışsam da hayran kalmıyor değilim fakat, hepsinin günün sonunda tek bir amaç uğruna kurgulandığını düşünüyorum: 2024 Yerel Seçimleri. Hepimiz ayrı ayrı ‘karşıt görüş’ olarak kabul ettiğimiz tarafın herhangi bir temsilcisine sempati beslemiş olsak da bu durum ya anlık gelişmiştir ya da -üzülerek belirtiyorum çünkü bana çok yapmacık geliyor- bir vefat durumundan sonra oluşmuştur. Kısaca, öyle ya da böyle hiçbirimiz bu döneme kadar tüm objektifliğimizle ‘biri’ üzerinde “Tamam, budur. . ” diyerek uzlaşamadık.