Emre Kongar: Tutuklular ve mahkûmlar da insandır

 
Emre Kongar: Tutuklular ve mahkûmlar da insandır Emre Kongar: Tutuklular ve mahkûmlar da insandır

406Toplam 38 bin 537 Cezaevindekilerin yüzde 12’si. Bu sayının yüksekliği, hem ülkede işlenen suçların arttığını gösteriyor. Buna göre Türkiye’de hapishanelerdeki mahpus oranı AB’nin 3. . Euronews’in TÜİK ve Adalet Bakanlığı verilerine dayandırdığı haberine göre 2011 yılında ceza infaz kurumlarındaki mahpus sayısı 128 bin iken bu sayı 2022 sonunda 341 bine yükselmiş. 813, Çocuk 1. Bu sayılara göre, cezaevlerinde 2022 başında toplam 314 bin 502 kişi vardı. Oradaki tutuklu ve mahkûmların da aynen orada görevli olan devlet memurları gibi, birer insan oldukları asla unutulmamalıdır. Hem de tutuksuz yargılanma esas olduğu halde, özellikle siyasal suçlarda, “önce tutukla sonra yargıla” ilkesinin hemen hemen genel uygulama haline gelmiş olmasını. Bu oran Avrupa Birliği ülkelerinde ise 106. 4 katı. ***Ben de Ceza İnfaz Kurumları İstatistikleri’ne baktığımda, “Ceza İnfaz Kurumunda Bulunan Tutuklu/Hükümlü Mevcutları” konusunda bulabildiğim en son sayılar 31 Mart 2022 tarihliydi. Ayrıca yakınlarla görüşmelerde çok sorun yaşandığı vurgulanıyor. Bir başka deyişle, bir cezaevi aslında bir eğitim ve bir tedavi kurumu olarak düzenlenmeli ve öyle yönetilmelidir. Şikâyetlerin başında, yaşlı ve hasta mahkûm ve tutukluların sağlık ve tedavi sorunları var. Türkiye aynı zamanda, Avrupa’da cezaevlerinin en kalabalık olduğu ülke. Türkiye, uluslararası karşılaştırmalı istatistiklerde, gerek Demokratik Rejim gerek Hukuk Devleti gerekse Medya Özgürlüğü konularında sürekli olarak aşağı doğru bir eğilim gösteriyor. ***Benim, taraf, suç, kimlik, ideoloji ve kişilik farkı gözetmeksizin, sadece haksızlık ve hukuksuzluklara değindiğim fark edildiği için, her kesimden, her konudaki mahkûm ve tutuklulardan ve yakınlarından pek çok şikâyet iletisi alıyorum. Tutukluların dağılımı da şöyleydi:Erkek 35 bin 318, Kadın 1. ",. . Kimisi doğrudan mektup yazarak, kimisi sosyal medya üzerinden, çok çeşitli sorunlar aktarıyorlar. ***Cezaevleri esas olarak, insanların “ilaveten cezalandırıldığı” değil, verilen “serbestlikten mahrumiyet” cezasının “sadece infaz” edildiği yerlerdir. Sevgili okurlarım, bir ülkenin uygarlık düzeyi ilk bakışta onun trafik düzeninden, derinliğine bakıldığında ise cezaevlerinden anlaşılır. Mahkûmların dağılımı şöyleydi:Erkek 264 bin 935, Kadın 10 bin 360, Çocuk 670 Toplam 275 bin 965 Cezaevindekilerin yüzde 88’i. Bence ülkemizin en önemli sorunlarının başında, cezaevlerinde yatan mahkûm ve tutuklu sayısının yüksekliği geliyor. Bir de, infaz konusunda, denetimli serbestlik hakkının kullandırılmasında çok haksızlık yapıldığı belirtiliyor. Habere göre Türkiye’de 100 bin kişiden 356’sı hapishanelerde bulunuyor. Üzerinde durulan sorunlar arasında “tecrit uygulaması” şikâyetlerinin çokluğu dikkatimi çekiyor. Örneğin Euronews, hapishanelerde bulunan hükümlü ve tutuklu sayısının son yedi yılda rekor seviyede arttığını belirtmiş.

Emre Kongar: Tutuklular ve mahkûmlar da insandır

Kimisi doğrudan mektup yazarak, kimisi sosyal medya üzerinden, çok çeşitli sorunlar aktarıyorlar. Bence ülkemizin en önemli sorunlarının başında, cezaevlerinde yatan mahkûm ve tutuklu sayısının yüksekliği geliyor. Buna göre Türkiye’de hapishanelerdeki mahpus oranı AB’nin 3. Bu oran Avrupa Birliği ülkelerinde ise 106. Üzerinde durulan sorunlar arasında “tecrit uygulaması” şikâyetlerinin çokluğu dikkatimi çekiyor. Habere göre Türkiye’de 100 bin kişiden 356’sı hapishanelerde bulunuyor. . . Tutukluların dağılımı da şöyleydi:Erkek 35 bin 318, Kadın 1. ",. Türkiye, uluslararası karşılaştırmalı istatistiklerde, gerek Demokratik Rejim gerek Hukuk Devleti gerekse Medya Özgürlüğü konularında sürekli olarak aşağı doğru bir eğilim gösteriyor. Bu sayının yüksekliği, hem ülkede işlenen suçların arttığını gösteriyor. 813, Çocuk 1. Ayrıca yakınlarla görüşmelerde çok sorun yaşandığı vurgulanıyor. Bir başka deyişle, bir cezaevi aslında bir eğitim ve bir tedavi kurumu olarak düzenlenmeli ve öyle yönetilmelidir. Bu sayılara göre, cezaevlerinde 2022 başında toplam 314 bin 502 kişi vardı. Türkiye aynı zamanda, Avrupa’da cezaevlerinin en kalabalık olduğu ülke. ***Cezaevleri esas olarak, insanların “ilaveten cezalandırıldığı” değil, verilen “serbestlikten mahrumiyet” cezasının “sadece infaz” edildiği yerlerdir. 406Toplam 38 bin 537 Cezaevindekilerin yüzde 12’si. ***Benim, taraf, suç, kimlik, ideoloji ve kişilik farkı gözetmeksizin, sadece haksızlık ve hukuksuzluklara değindiğim fark edildiği için, her kesimden, her konudaki mahkûm ve tutuklulardan ve yakınlarından pek çok şikâyet iletisi alıyorum. Mahkûmların dağılımı şöyleydi:Erkek 264 bin 935, Kadın 10 bin 360, Çocuk 670 Toplam 275 bin 965 Cezaevindekilerin yüzde 88’i. 4 katı. Sevgili okurlarım, bir ülkenin uygarlık düzeyi ilk bakışta onun trafik düzeninden, derinliğine bakıldığında ise cezaevlerinden anlaşılır. Oradaki tutuklu ve mahkûmların da aynen orada görevli olan devlet memurları gibi, birer insan oldukları asla unutulmamalıdır. Hem de tutuksuz yargılanma esas olduğu halde, özellikle siyasal suçlarda, “önce tutukla sonra yargıla” ilkesinin hemen hemen genel uygulama haline gelmiş olmasını. Örneğin Euronews, hapishanelerde bulunan hükümlü ve tutuklu sayısının son yedi yılda rekor seviyede arttığını belirtmiş. ***Ben de Ceza İnfaz Kurumları İstatistikleri’ne baktığımda, “Ceza İnfaz Kurumunda Bulunan Tutuklu/Hükümlü Mevcutları” konusunda bulabildiğim en son sayılar 31 Mart 2022 tarihliydi. Euronews’in TÜİK ve Adalet Bakanlığı verilerine dayandırdığı haberine göre 2011 yılında ceza infaz kurumlarındaki mahpus sayısı 128 bin iken bu sayı 2022 sonunda 341 bine yükselmiş. Şikâyetlerin başında, yaşlı ve hasta mahkûm ve tutukluların sağlık ve tedavi sorunları var. Bir de, infaz konusunda, denetimli serbestlik hakkının kullandırılmasında çok haksızlık yapıldığı belirtiliyor.