Beynin şifrelerinin peşindeki 4 bilim insanı, gençlere ilham veriyor

 
Beynin şifrelerinin peşindeki 4 bilim insanı, gençlere ilham veriyor Beynin şifrelerinin peşindeki 4 bilim insanı, gençlere ilham veriyor

NÖROM Müdürü Prof. Kadın araştırmacı sayısının yüksek olmasına ilişkin değerlendirmesi sorulan Belen, Net bir şey söylemek zor ama biyolojik bilimler ve sağlık alanlarının daha kadın ağırlıklı olduğunu biliyoruz. Kadın olmanın getirdiği merak ve sabır belki bunda etken. Kız çocuklarına yönelik Akay, Bir kere hedeflerinin büyük olması gerekiyor, meraklarının peşinden gitmelerini öneriyorum. Dr. Bunun arkasında kadınların kurucu gücü, başladıkları işi bitirme azmi mutlaka büyük pay sahibidir. Dolayısıyla bu alandaki kadınların ne kadar istekli bir şekilde çalıştığımızı gören öğrencilerimiz, hatta liseliler etkileniyor. Demek ki biz Türkiyedeki kadınlar olarak bu konuda gelişmeye önem veriyoruz, kariyerimizi bu yönde ilerletmeyi tercih ediyoruz daha çok. Hiçbir zaman yılmasınlar, kendilerine rol model olarak seçtikleri insanların peşinden gitsinler. Yurt dışına nörobilim için doktoraya gidenler var, dönünce bu merkezde çalışmak istiyorlar. NÖROM, üç ayrı üniversitenin üç ayrı projesinin birleştirilerek tek bir teklif olarak sunulmasıyla oluştu diye konuştu. Hayrunnisa Bolay Belen, Merkezimizde, büyük veri işleme, nöro görüntüleme, moleküler analiz, robotik gibi pek çok disiplinden nörobilim projeleri yapmak isteyenlere kapılarımızı açtık dedi. YURT DIŞINDAN DÖNÜNCE BU MERKEZDE ÇALIŞMAK İSTİYORLARNÖROM Yönetim Kurulu üyesi Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Yönetim kurulunun ve ana proje yürütücülerinin 4ünün kadın akademisyenden oluştuğunu belirten Belen, Merkezimizde proje yürüten araştırmacılarımızın, doktora ve yüksek lisans öğrencilerimizin ve bursiyerlerimizin yaklaşık yüzde 70i kadınlardan oluşuyor. Dr. Ayrıca bu durumu kadınların araştırma konusunda biraz daha dirençli, biraz daha sabırlı ve sebatkar olmasıyla ilişkilendirebilirim. Epey yol katettiğimiz çalışmalarımızda NÖROM altyapısını da kullanarak modelleme çalışmalarına devam ediyoruz. NÖROMda kadın araştırmacı ve yönetici ağırlığı fazla. KENDİLERİNE ROL MODEL OLARAK SEÇTİKLERİ İNSANLARIN PEŞİNDEN GİTSİNLERNÖROM Yönetim Kurulu üyesi Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Bir de bu konu sahiplenilmesi gereken, yılmamayı gerektiren bir iş. Bilimde kadın olmaz. Hayrunnisa Bolay Belen, 3 araştırma üniversitesinin ortaklığında 6 yıl süren hazırlık aşamasının ardından kurulan ve bir süre önce açılışı yapılan ulusal merkezin, beyin araştırmaları alanında tüm ülkedeki araştırmacılara hizmet verdiğini ifade etti. Üç araştırma üniversitesinin ortaklaşa kurduğu Nörobilim ve Nöroteknoloji Ortak Uygulama ve Araştırma Merkezinin (NÖROM) yönetim kurulunda görev alan 4 başarılı kadın akademisyen, beynin şifrelerini araştıran projeleriyle genç bilim insanlarına ilham oluyor. KIZLARIMIZI BİLİME HEVESLENDİRDİĞİMİZ İÇİN ÇOK MUTLUYUZNÖROM Yönetim Kurulu üyelerinden ODTÜ Enformatik Enstitüsü Sağlık Bilişimi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. tavsiyesinde bulundu. ",. Kadınlar, belki daha anaç ve belki ekibini daha motive edebiliyor. Otizm, şizofreni gibi hastalıklardan sorumlu genlerin işlevlerini aydınlatacak işlevsel modeller geliştirdiklerini dile getiren Akay, Beyin hastalıkları, insanda araştırması zor konular. Nörobilim üzerine 6 senedir çalışıyoruz. diye konuştu. Kadın, nörobilimde de olur, fizikte de olur mühendislikte de olur. Nörobilim alanındaki hastalıklardan öğrenme bozukluklarına kadar beyinle ilgili geniş bir araştırma alanlarının bulunduğuna işaret eden Belen, ayrıca veri işleme alanında ortak üniversitelerin mühendislik bölümlerinden akademisyenlerin merkezde önemli görevler üstlendiğini anlattı. Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) girişimiyle Gazi, Ankara ve Orta Doğu Teknik üniversitelerinin birlikte kurduğu NÖROMun yönetim kurulundaki 3ü profesör, 1i doçent olmak üzere 4 kadın akademisyen, 11 Şubat Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Uluslararası Günü dolayısıyla AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Bolay, Merkezimizde robotik kol, yapay zeka, derin öğrenme, sanal gerçeklik, deney hayvanları, büyük veri işleme, nöropsikiyatrik hastalıklar, beyin görüntüleme, insan fizyolojisi, moleküler biyoloji gibi pek çok alandan nörobilim projesi yapmak isteyenlere kapılarımızı açtık. Kadınların hayata bütüncül bakış açısı, insan odaklı kariyer tercihi ve çoklu görevlerde ve yaratıcı pratik çözümlerde başarılı olması önemli avantajları. dedim. Akay, Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Uluslararası Günü dolayısıyla yaptığı değerlendirmede ise Aslında nörobilim alanındaki kadın araştırmacı sayısı fazla, bu çok mutluluk ve gurur verici. Yönetim kurulumuzun yüzde 50sinden fazlası, araştırmacılarımızın yüzde 60-70i bilim kadınlarından oluşuyor. Bu durumu ODTÜ Enformatik Enstitüsünde de görüyoruz. Kadın ve erkek beyni arasında başarıya ulaşmada nörobilimsel olarak bir fark yok ifadelerini kullandı. diye bir şey olamaz. Çalışmalarında makine öğrenmesi ve yapay zeka ile genetik dizi incelemelerini birleştirdiklerini belirten Son, 11 Şubat Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Uluslararası Günü dolayısıyla şunları söyledi:Kızlarımızı bilim araştırma konularına küçük yaşlardan heveslendirip önlerine güzel örnekler koyabildiğimiz için çok mutluyuz. Bu etkileşim de kız çocuklarının bu bilim dallarına olan isteğini artırıyor, bu bölümlere girmek istiyorlar. diye konuştu. değerlendirmesinde bulundu. Dr. Yeşim Aydın Son, çalışmalarının son dönemde hastalıkların ayırıcı tanılarında genetik çeşitlilikleri inceleme üzerine odaklandığını anlattı. Türkiyede sadece temel bilim ve sağlık alanlarında değil, mühendislik alanlarındaki araştırmacılarda kadın yoğunluğu var. Öğrencilerime bu projeyi verdiğimiz gün bu hayalimizi aktardım ve Bu proje doğarsa sizlerin sayesinde doğacak. Meltem Bahçelioğlu, kız çocuklarına yönelik mesajında ise Küçük hayaller kurmasınlar, her şeyi yapabileceklerini düşünsünler. ",Üç araştırma üniversitesinin kurduğu NÖROM'un yönetim kurulundaki 4 başarılı kadın akademisyen, yönettikleri beynin şifrelerini araştıran projeleri ile genç bilim insanlarının yetişmesine katkı sağlıyor. diye konuştu. ifadelerini kullandı. Dr. Mezunlarımız bile bu merkezi takip ediyor ve burada çalışmak istiyor. Meltem Bahçelioğlu, beyin araştırmalarının sabır gerektirdiğine işaret ederek, Bizler doğal bir süreçle bir araya geldik, gecemizi gündüzümüze katarak çalıştık ve NÖROMun kuruluşunda rol oynadık. MERKEZDEKİ ARAŞTIRMACI VE ÖĞRENCİLERİN YÜZDE 70İ KADINLARBilimde Kadın ve Kız Çocukları Uluslararası Günü dolayısıyla değerlendirmeleri sorulan Belen, merkezin yönetimi ve genel idaresini, 3 üniversiteden akademisyenlerle yürüttüklerini anlattı. NÖROM Müdürü Prof. Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Uluslararası Günü dolayısıyla görüşlerini aktaran Bahçelioğlu, şunları kaydetti:Bizleri bilim kadını olarak sosyal medya ve diğer kanallardan görenler bize ulaşıyor ve bir şekilde etkileşim doğuyor. Güvem Gümüş Akay, beyin hastalıklarında genetik yatkınlıkları ortaya koyma üzerine araştırmalar yürüttüğünü anlattı. Dr.

Beynin şifrelerinin peşindeki 4 bilim insanı, gençlere ilham veriyor

Dr. Nörobilim üzerine 6 senedir çalışıyoruz. Yurt dışına nörobilim için doktoraya gidenler var, dönünce bu merkezde çalışmak istiyorlar. Dr. Dr. Türkiyede sadece temel bilim ve sağlık alanlarında değil, mühendislik alanlarındaki araştırmacılarda kadın yoğunluğu var. ",Üç araştırma üniversitesinin kurduğu NÖROM'un yönetim kurulundaki 4 başarılı kadın akademisyen, yönettikleri beynin şifrelerini araştıran projeleri ile genç bilim insanlarının yetişmesine katkı sağlıyor. Kadın araştırmacı sayısının yüksek olmasına ilişkin değerlendirmesi sorulan Belen, Net bir şey söylemek zor ama biyolojik bilimler ve sağlık alanlarının daha kadın ağırlıklı olduğunu biliyoruz. Çalışmalarında makine öğrenmesi ve yapay zeka ile genetik dizi incelemelerini birleştirdiklerini belirten Son, 11 Şubat Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Uluslararası Günü dolayısıyla şunları söyledi:Kızlarımızı bilim araştırma konularına küçük yaşlardan heveslendirip önlerine güzel örnekler koyabildiğimiz için çok mutluyuz. Yeşim Aydın Son, çalışmalarının son dönemde hastalıkların ayırıcı tanılarında genetik çeşitlilikleri inceleme üzerine odaklandığını anlattı. NÖROM Müdürü Prof. Dr. NÖROM Müdürü Prof. KENDİLERİNE ROL MODEL OLARAK SEÇTİKLERİ İNSANLARIN PEŞİNDEN GİTSİNLERNÖROM Yönetim Kurulu üyesi Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Güvem Gümüş Akay, beyin hastalıklarında genetik yatkınlıkları ortaya koyma üzerine araştırmalar yürüttüğünü anlattı. Ayrıca bu durumu kadınların araştırma konusunda biraz daha dirençli, biraz daha sabırlı ve sebatkar olmasıyla ilişkilendirebilirim. KIZLARIMIZI BİLİME HEVESLENDİRDİĞİMİZ İÇİN ÇOK MUTLUYUZNÖROM Yönetim Kurulu üyelerinden ODTÜ Enformatik Enstitüsü Sağlık Bilişimi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. ",. Bilimde kadın olmaz. Kadın olmanın getirdiği merak ve sabır belki bunda etken. Hayrunnisa Bolay Belen, Merkezimizde, büyük veri işleme, nöro görüntüleme, moleküler analiz, robotik gibi pek çok disiplinden nörobilim projeleri yapmak isteyenlere kapılarımızı açtık dedi. Kadın ve erkek beyni arasında başarıya ulaşmada nörobilimsel olarak bir fark yok ifadelerini kullandı. YURT DIŞINDAN DÖNÜNCE BU MERKEZDE ÇALIŞMAK İSTİYORLARNÖROM Yönetim Kurulu üyesi Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Bolay, Merkezimizde robotik kol, yapay zeka, derin öğrenme, sanal gerçeklik, deney hayvanları, büyük veri işleme, nöropsikiyatrik hastalıklar, beyin görüntüleme, insan fizyolojisi, moleküler biyoloji gibi pek çok alandan nörobilim projesi yapmak isteyenlere kapılarımızı açtık. Mezunlarımız bile bu merkezi takip ediyor ve burada çalışmak istiyor. Bunun arkasında kadınların kurucu gücü, başladıkları işi bitirme azmi mutlaka büyük pay sahibidir. NÖROMda kadın araştırmacı ve yönetici ağırlığı fazla. diye konuştu. Kadın, nörobilimde de olur, fizikte de olur mühendislikte de olur. Üç araştırma üniversitesinin ortaklaşa kurduğu Nörobilim ve Nöroteknoloji Ortak Uygulama ve Araştırma Merkezinin (NÖROM) yönetim kurulunda görev alan 4 başarılı kadın akademisyen, beynin şifrelerini araştıran projeleriyle genç bilim insanlarına ilham oluyor. Bu etkileşim de kız çocuklarının bu bilim dallarına olan isteğini artırıyor, bu bölümlere girmek istiyorlar. Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) girişimiyle Gazi, Ankara ve Orta Doğu Teknik üniversitelerinin birlikte kurduğu NÖROMun yönetim kurulundaki 3ü profesör, 1i doçent olmak üzere 4 kadın akademisyen, 11 Şubat Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Uluslararası Günü dolayısıyla AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Yönetim kurulunun ve ana proje yürütücülerinin 4ünün kadın akademisyenden oluştuğunu belirten Belen, Merkezimizde proje yürüten araştırmacılarımızın, doktora ve yüksek lisans öğrencilerimizin ve bursiyerlerimizin yaklaşık yüzde 70i kadınlardan oluşuyor. Demek ki biz Türkiyedeki kadınlar olarak bu konuda gelişmeye önem veriyoruz, kariyerimizi bu yönde ilerletmeyi tercih ediyoruz daha çok. Bu durumu ODTÜ Enformatik Enstitüsünde de görüyoruz. Hiçbir zaman yılmasınlar, kendilerine rol model olarak seçtikleri insanların peşinden gitsinler. NÖROM, üç ayrı üniversitenin üç ayrı projesinin birleştirilerek tek bir teklif olarak sunulmasıyla oluştu diye konuştu. Meltem Bahçelioğlu, kız çocuklarına yönelik mesajında ise Küçük hayaller kurmasınlar, her şeyi yapabileceklerini düşünsünler. diye konuştu. değerlendirmesinde bulundu. ifadelerini kullandı. Kadınların hayata bütüncül bakış açısı, insan odaklı kariyer tercihi ve çoklu görevlerde ve yaratıcı pratik çözümlerde başarılı olması önemli avantajları. Dr. Öğrencilerime bu projeyi verdiğimiz gün bu hayalimizi aktardım ve Bu proje doğarsa sizlerin sayesinde doğacak. Kadınlar, belki daha anaç ve belki ekibini daha motive edebiliyor. diye bir şey olamaz. Meltem Bahçelioğlu, beyin araştırmalarının sabır gerektirdiğine işaret ederek, Bizler doğal bir süreçle bir araya geldik, gecemizi gündüzümüze katarak çalıştık ve NÖROMun kuruluşunda rol oynadık. Dolayısıyla bu alandaki kadınların ne kadar istekli bir şekilde çalıştığımızı gören öğrencilerimiz, hatta liseliler etkileniyor. Akay, Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Uluslararası Günü dolayısıyla yaptığı değerlendirmede ise Aslında nörobilim alanındaki kadın araştırmacı sayısı fazla, bu çok mutluluk ve gurur verici. dedim. Nörobilim alanındaki hastalıklardan öğrenme bozukluklarına kadar beyinle ilgili geniş bir araştırma alanlarının bulunduğuna işaret eden Belen, ayrıca veri işleme alanında ortak üniversitelerin mühendislik bölümlerinden akademisyenlerin merkezde önemli görevler üstlendiğini anlattı. Kız çocuklarına yönelik Akay, Bir kere hedeflerinin büyük olması gerekiyor, meraklarının peşinden gitmelerini öneriyorum. tavsiyesinde bulundu. Otizm, şizofreni gibi hastalıklardan sorumlu genlerin işlevlerini aydınlatacak işlevsel modeller geliştirdiklerini dile getiren Akay, Beyin hastalıkları, insanda araştırması zor konular. Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Uluslararası Günü dolayısıyla görüşlerini aktaran Bahçelioğlu, şunları kaydetti:Bizleri bilim kadını olarak sosyal medya ve diğer kanallardan görenler bize ulaşıyor ve bir şekilde etkileşim doğuyor. MERKEZDEKİ ARAŞTIRMACI VE ÖĞRENCİLERİN YÜZDE 70İ KADINLARBilimde Kadın ve Kız Çocukları Uluslararası Günü dolayısıyla değerlendirmeleri sorulan Belen, merkezin yönetimi ve genel idaresini, 3 üniversiteden akademisyenlerle yürüttüklerini anlattı. Hayrunnisa Bolay Belen, 3 araştırma üniversitesinin ortaklığında 6 yıl süren hazırlık aşamasının ardından kurulan ve bir süre önce açılışı yapılan ulusal merkezin, beyin araştırmaları alanında tüm ülkedeki araştırmacılara hizmet verdiğini ifade etti. Epey yol katettiğimiz çalışmalarımızda NÖROM altyapısını da kullanarak modelleme çalışmalarına devam ediyoruz. Yönetim kurulumuzun yüzde 50sinden fazlası, araştırmacılarımızın yüzde 60-70i bilim kadınlarından oluşuyor. Bir de bu konu sahiplenilmesi gereken, yılmamayı gerektiren bir iş. diye konuştu.