AYM, Can Atalay kararının gerekçesini açıkladı: AYM kararları dikkate alınmayabilecek tavsiye kararları değildir

 
AYM, Can Atalay kararının gerekçesini açıkladı: AYM kararları dikkate alınmayabilecek tavsiye kararları değildir AYM, Can Atalay kararının gerekçesini açıkladı: AYM kararları dikkate alınmayabilecek tavsiye kararları değildir

. AYM’nin Gezi davasından 18 yıl hapis cezası alan TİP Milletvekili Can Atalay hakkındaki ihlal kararına uyulmaması üzerine verdiği ikinci ihlal kararının gerekçesi açıklandı. maddesinde yer alan tabii hâkim ilkesine açıkça aykırı hareket edilmiştir” dedi. Anayasa’nın, daha önce dosyayı Yargıtay’a gönderen İstanbul 13. maddesinin amir hükmüne ve Anayasa’nın 37. Ağır Ceza Mahkemesi’ne böyle bir yetki vermediğinin de altını çizen AYM, yerel mahkeme ile kararı uygulamayan ve AYM üyelerini “suç işlemek”le itham eden Daire’nin Anayasa’ya açıkça aykırı hareket ettiğini vurguladı. Ceza Dairesi’nin “Türk hukukunda bulunmayan bir karar verdiğini” belirterek kritik bir değerlendirmede bulundu. Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu 21 Aralık’ta, Gezi davasından 18 yıl hapis cezası alan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında ikinci kez hak ihlali kararı verdi. Yüksek Mahkeme, “Anayasa Mahkemesi kararına uyulmamasına” şeklinde karar veren Yargıtay 3. AYM, Daire’nin söz konusu kararı için, “Anayasa ve Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu Hakkındaki Kanun’a aykırı olduğu gibi 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda veya diğer kanunlarda bulunmayan bir karar türüdür. AYM’nin, hak ihlallerinin ortadan kaldırılması, infazın durdurulması, tahliyesinin sağlanması ve yeniden yapılacak yargılamada durma kararı verilmesi için kısa kararı gönderdiği İstanbul 13. Yüksek Mahkeme, Atalay’a da 100 bin lira tazminat ödenmesine hükmetti. Böyle bir karar türünün olması da mümkün değildir” dedi. AYM, “Sonuç olarak, mahkemelerin izlemiş olduğu yöntem, başvurucuyu yargılama güvencelerinden tümüyle yoksun bırakmıştır. AYM’nin bireysel başvurularda verdiği hak ihlali kararlarının herhangi bir merci tarafından inceleme ya da denetlemeye tabi tutulamayacağına vurgu yapan Yüksek Mahkeme, Yargıtay 3. Yüksek Mahkeme’nin hakkında verdiği ihlal kararına uyulmaması nedeniyle yaptığı ikinci başvuruyu inceleyen AYM, “seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı” ile “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı”nın ihlal edildiğine oy çokluğuyla; “bireysel başvuru hakkı”nın ihlal edildiğine ise oy birliğiyle karar verdi. Başka bir ifadeyle yeniden yargılama dosyası görevi ve yetkisi olmayan bir mahkemece karara bağlanarak Anayasa’nın 142. Ağır Ceza Mahkemesi ise gerekçeli kararı bekleyeceğini duyurdu. Mahkemelerin AYM kararını uygulamaktan hiçbir şekilde kaçınamayacağını ve “keyfi kararlara” müsaade edilemeyeceğini belirten AYM, Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığının yargısal makamlar tarafından tartışılamayacağını vurguladı. Ceza Dairesi’nin kararını “ayrıksı” olarak nitelendirdi.

AYM, Can Atalay kararının gerekçesini açıkladı: AYM kararları dikkate alınmayabilecek tavsiye kararları değildir

Anayasa’nın, daha önce dosyayı Yargıtay’a gönderen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ise gerekçeli kararı bekleyeceğini duyurdu. maddesinin amir hükmüne ve Anayasa’nın 37. . AYM, “Sonuç olarak, mahkemelerin izlemiş olduğu yöntem, başvurucuyu yargılama güvencelerinden tümüyle yoksun bırakmıştır. AYM’nin bireysel başvurularda verdiği hak ihlali kararlarının herhangi bir merci tarafından inceleme ya da denetlemeye tabi tutulamayacağına vurgu yapan Yüksek Mahkeme, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin “Türk hukukunda bulunmayan bir karar verdiğini” belirterek kritik bir değerlendirmede bulundu. AYM’nin, hak ihlallerinin ortadan kaldırılması, infazın durdurulması, tahliyesinin sağlanması ve yeniden yapılacak yargılamada durma kararı verilmesi için kısa kararı gönderdiği İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne böyle bir yetki vermediğinin de altını çizen AYM, yerel mahkeme ile kararı uygulamayan ve AYM üyelerini “suç işlemek”le itham eden Daire’nin Anayasa’ya açıkça aykırı hareket ettiğini vurguladı. Başka bir ifadeyle yeniden yargılama dosyası görevi ve yetkisi olmayan bir mahkemece karara bağlanarak Anayasa’nın 142. AYM, Daire’nin söz konusu kararı için, “Anayasa ve Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu Hakkındaki Kanun’a aykırı olduğu gibi 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda veya diğer kanunlarda bulunmayan bir karar türüdür. Mahkemelerin AYM kararını uygulamaktan hiçbir şekilde kaçınamayacağını ve “keyfi kararlara” müsaade edilemeyeceğini belirten AYM, Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığının yargısal makamlar tarafından tartışılamayacağını vurguladı. AYM’nin Gezi davasından 18 yıl hapis cezası alan TİP Milletvekili Can Atalay hakkındaki ihlal kararına uyulmaması üzerine verdiği ikinci ihlal kararının gerekçesi açıklandı. maddesinde yer alan tabii hâkim ilkesine açıkça aykırı hareket edilmiştir” dedi. Yüksek Mahkeme, Atalay’a da 100 bin lira tazminat ödenmesine hükmetti. Yüksek Mahkeme, “Anayasa Mahkemesi kararına uyulmamasına” şeklinde karar veren Yargıtay 3. Böyle bir karar türünün olması da mümkün değildir” dedi. Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu 21 Aralık’ta, Gezi davasından 18 yıl hapis cezası alan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında ikinci kez hak ihlali kararı verdi. Ceza Dairesi’nin kararını “ayrıksı” olarak nitelendirdi. Yüksek Mahkeme’nin hakkında verdiği ihlal kararına uyulmaması nedeniyle yaptığı ikinci başvuruyu inceleyen AYM, “seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı” ile “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı”nın ihlal edildiğine oy çokluğuyla; “bireysel başvuru hakkı”nın ihlal edildiğine ise oy birliğiyle karar verdi.